3-removebg-preview (8) 5-removebg-preview (3) 2-removebg-preview__5_-removebg-preview 4-removebg-preview (2)

Smear Testi

Smear testi, rahim ağzındaki hücre değişimlerini inceleyerek rahimde oluşan rahatsızlıkların ve kanserin teşhisinde en yaygın kullanılan testlerden biridir. Bu test sayesinde rahim ağzı kanseri gibi ciddi bir hastalığın erken evrede yakalanması ve tedavi edilmesi mümkündür. Smear testi nasıl yapılır, ne zaman yapılır ve sonuçları nasıl yorumlanır? Bu yazıda bu soruların cevaplarını bulabilirsiniz.

Smear testi nasıl yapılır?

Smear testi, jinekolojik muayene sırasında yapılır. Hekim, vajinaya bir spekulum adı verilen aleti yerleştirerek rahim ağzını görür. Daha sonra küçük bir fırça veya spatula ile rahim ağzından hücre örnekleri alır ve bunları bir cam lam üzerine yayarak laboratuvara gönderir. Laboratuvarda patolog tarafından hücreler mikroskop altında incelenir ve anormal hücre varlığı araştırılır. Smear testi basit, ağrısız ve kısa süren bir işlemdir. Testten önce 48 saat içinde cinsel ilişki kurulmamalı, vajina yıkanmamalı ve vajina içine ilaç veya krem sürülmemelidir. Testin en uygun zamanı adet kanamasının bitiminden sonraki 10-20 gün arasıdır.

Smear testi ne zaman yapılır?

Smear testi ilk cinsel ilişkiden 3 yıl sonra veya 21 yaşından sonra yapılmalıdır. 30 yaşından küçük kadınlara yılda bir kez smear testi yapılması önerilir. 30 yaşından büyük kadınlarda ise HPV testi ile birlikte smear testi yapılabilir. HPV testi negatif ise smear testinin tekrarlanma aralığı 3-5 yıla çıkabilir. Ancak HIV pozitif olanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, organ nakli yapılanlar, kemoterapi veya kortizon tedavisi alanlar gibi riskli gruplarda smear testinin sıklığı artırılmalıdır. Smear testini tekrarlamaya gerek duyulmayan durumlar ise şunlardır:

- Total histerektomi (rahim ve rahim ağzının tamamen alınması) yapılan kadınlar
- Servikal lezyonu olan ancak 3 ardışık smear testi negatif olan ve total histerektomi yapılan kadınlar
- 70 yaşından büyük ve son 10 yılda 3 tane negatif smear testi olan kadınlar

Smear testi sonucu nasıl değerlendirilir?
Smear testinin sonucu Bethesda Sistemi adı verilen bir sınıflamaya göre rapor edilir. Bu sistemde smear sonucu şu şekilde ifade edilir:

- Negatif: Rahim ağzında anormal hücre yoktur.
- ASC-US: Atipik skuamöz hücrelerin anlamı belirsizdir. Bu durumda HPV testi veya tekrar smear önerilir.
- ASC-H: Atipik skuamöz hücreler yüksek dereceli lezyonu düşündürür. Bu durumda kolposkopi (rahim ağzının büyütülerek incelenmesi) önerilir.
- LSIL: Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon vardır. Bu durumda HPV testi veya kolposkopi önerilir.
- HSIL: Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon vardır. Bu durumda kolposkopi önerilir.
- AGC: Atipik glandüler hücreler vardır. Bu durumda kolposkopi önerilir.
- AIS: Adenokarsinoma in situ vardır. Bu durumda kolposkopi önerilir.
- Kanser: Rahim ağzında kanser hücreleri vardır.

Smear testinin sonucuna göre hekim uygun takip veya tedavi planını hastaya bildirir.

Smear testinin önemi nedir?

Smear testinin önemi, rahim ağzı kanseri gibi hayatı tehdit eden bir hastalığın erken evrede yakalanmasını sağlamasıdır. Rahim ağzı kanseri kadınlarda görülen kanserler arasında altıncı sırada yer almakta ve ölüm nedenleri arasında onuncu sırada bulunmaktadır. Rahim ağzı kanserinin en önemli nedeni HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonudur. HPV enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir virüstür ve çoğu zaman belirtisiz seyreder. Bazı HPV tipleri rahim ağzında anormal hücre değişikliklerine yol açarak kansere neden olabilir. Smear testi ile bu anormal hücre değişiklikleri tespit edilebilir ve tedavi edilebilir.

Smear testinin yanında HPV aşısı da rahim ağzı kanserinden korunmada etkili bir yöntemdir. HPV aşısı 9-45 yaş arası kadın ve erkeklere uygulanabilir ve en az iki doz halinde yapılmalıdır. HPV aşısı olan kadınların da düzenli olarak smear testi yaptırması gerekir.

Rahim ağzı kanseri belirtileri nelerdir?
Rahim ağzı kanseri erken evrede belirti vermeyebilir. İleri evrede ise şu belirtiler görülebilir:

- Anormal vajinal kanama (adet dışında veya adet sonrasında)
- Cinsel ilişki sırasında kanama veya ağrı
- Vajinal akıntının miktarında veya renginde değişiklik
- Pelvik bölgede ağrı veya basınç hissi
- İdrar yaparken yanma veya kan gelmesi
- Bacaklarda şişme veya uyuşma

Bu belirtilerden herhangi birini yaşayan kadınların mutlaka hekime başvurması gerekir.